29 Ekim 2015 Perşembe
Gözyaşı
Gözyaşı; salikler için paha biçilmez manevi bir hazinedir.
Gözyaşı, kalbin hassasiyetine ve rakikliğine bir delildir.
Gözyaşı, salikin tekamülüne bir işarettir.
Gözyaşı, Hak yolcusunun yegane sığınağıdır.
Gözyaşı, nedamet manasını taşır ve Allah'a bir nevi tevbedir.
Gözyaşı Hakk'ın merhametini tahrik eder ve merhameti celbeder.
Gözyaşı, asinin kurtuluş ipidir.
Gözyaşı, vuslata erenlerin yegane dayanağıdır.
Hz. Ebu Bekir: "Gün geldi, ağladığım günlere de ağladım. Yaptığım tevbelere de tevbe ettim."
15 Ekim 2015 Perşembe
Kırılma Süreci ve İzleri
Neden kırılır insan? Umduğunu bulmadığı için.. Neden umar, neden bekler? Sevdiği için sevilmek, değer verdiği için değer verilmek ister, ayrıcalık ister, hoş görü ister, fedakarlık ister, zor zamanda yanında görmek ister. Görmek istemesine ister de ya karşılığını bulamazsa ,o zaman her iki taraf için bir yıkım olur. Beklenti içine giren umduğunu bulamadığı için, beklentiye cevap vermeyen de "Bunda kırılacak ne var canım? " diye düşündüğü için. Kırılan belli etmese ya, kırıldığını beklenti içine girdiğini, umduğunu bulamadığını. Belli etmese kendine yük belli etse karşı tarafa yük. Peki bu yükü birinin taşıması gerek.
İki taraf da taşımadığında yük ortada kaldığında olanlar oluyor. Bardağın bir yeri çatlayınca nasıl ha kırıldı ha kırılacak, ha sızdırdı ha sızdıracak diye telaş edilirse; kırgınlıktan sonra da gerçekleşecek ter bir durum beklenir. Nitekim gerçekleşir de. Sonunda ne mi olur? Mesafe olur. Zamanla bu mesafe açılır. Açıla açıla en son iki uzak birey olur eskiden yakın olan. Önceleri acı çeker insan. Suçlu arar, muhasebe yapar, bazen pişmanlık çoğu zaman hüzün duyar.. İçinde bir boşluk oluşur. Önceleri dolu olduğunun farkında olunmayan.. Zaman geçer, boşluk dolmaz elbet ama hüzün azalır. İnsan nisyan ile maluldür. Bir zaman gelir ki sadece hatırlandığında acı bir hatıra olur.
13 Ekim 2015 Salı
Aşka Yolculuk'tan Kısa Kısa..
Söz gümüşse sukut altındır. sükut öyle bir şeydir ki o altındır. sükut sözden daha fazla mı anlatır. sözün son durağı dildir. ilk durağı neresidir? nasıl ki her suyun bir menbağı varsa sözün de menbağı vardır. Söze değil lafa bakarız. Sanılmasın ki sözde bir önem yoktur. Söz güçlüdür elbet. Onlar yalana inanırır biz hakikate inandıramayız..
Günden güne daralır zincirimiz.. o yalancı imiş, ötekisi ticarete atılmış.. Herkesin imtihanı var. eee ne yapalım o vakit gelenin yeri hazır gidenin yolu.. Bir başkasının sınavı bir başkasına da sınavdır. Bülbül değil kargadır öten.. Millet imtihana hazırlanır sen de düşün imtihanın nedir? İmtihan nedir? Sualdır.Kimisi para ile pul ile.. kimisi dert ile kimisi karga ile... kimisi karga ile bülbül ile.. Ama ne demiş atalar sabır ile dut yaprağı atlastan kumaşa döner... hele sabır..
Çile çekilmeyecek bir şey olsaydı Hz. İsa çeker miydi? Sövene dilsiz dövene elsiz.. Musa ile Tur'a çıkacak, İsa ile çile çekecek, Muhammed Mustafa ile Taif'te taşa tutulacak.. hem Öyle sıcak döşeğimde ağrısız yatayım hem de yedi kat göğe çıkayım.. Aşk da yok..Merdiven nerde? Ne dayayacaksın o yedi kat göğe çıkmak için. Bu işler birbirini tamamlar..Kendinden öncekini tamam eyleyen kendinden sonraki de tamam eder. Yolu yapan var yolda yürüyen var. Davet söz ile değil hal iledir. Kulağı sağıra da görünür, gözü köre de.. Çile ademi peygamberler ile yoldaş eder.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)